Dil Kanseri Ankara

Dilin yapısında bulunan ve farklı dokuları oluşturan hücrelerin kontrolsüzce büyüyüp çevresinde yer alan yapıları harap etmesi ile seyreden bir hastalık olan dil kanseri, tedavisiz kalıp ilerlemesi noktasında boyundaki lenf bezleri ve vücudun diğer organlarına sıçrayıp (metastaz yapıp) hastanın yaşamını tehdit eden bir hale gelmektedir.

Dilde oluşan tümör türleri nelerdir?

Dilde gözlemlenen tümörlerin bir kısmı; fibrom, granülom ve papillom (siğilimsi tümör) gibi iyi huylu tümörler olmakla birlikte bu tümörlerin önemli bir kısmını da kötü huylu tümörler oluşturmaktadır. Kötü huylu tümörlerde en sık dil mukozasından köken alan skuamöz hücreli kanser görülür, ayrıca mukoepidermoid kanser ve adenokistik kanser (diğer adıyla adenoid kistik kanser) de görülmektedir.

Skuamöz Hücreli (Epidermoid) Kanser, dil yüzeyini örten epitel tabakada en sık görülen kanserdir. Dilin epitel tabakası içerisinde yer alan mikroskopik tükürük bezi hücrelerinde gelişen kanser türüne mukoepidermoid kanser denmektedir. Mukoepidermoid kanser kendisini yaradan çok şişme olarak belli etmektedir. Adenokistik Kanser (diğer adıyla Adenoid kistik kanser) ise dilin epitel tabakası içerisinde bulunan mikroskopik tükürük bezi hücrelerinde gelişen bir kanser türüdür. Mukoepidermoid kanser türünde olduğu gibi adenokistik kanser de kendisini yaradan çok şişme olarak belli etmektedir.

Dil kanserinin sebepleri nelerdir?

Sigara ve tütün ürünlerinin aşırı kullanımı, iyi oturmayan ve mukozayı tahriş eden diş protezleri, aşırı alkol tüketimi ve HPV enfeksiyonu dilde gelişen kanserlere özellikle skuamöz hücreli kanserin oluşmasına yol açmaktadır. HPV yani Human Papilloma Virüsünün Tip 16 – 18 türleri özellikle bademcik ve dil kökü kanserine sebebiyet vermektedir. Bununla birlikte, bazı hastalarda sıralanan bu sebepler hiçbir şekilde rastlanılmamıştır.

Dil kanserinin belirtileri nelerdir?

Genellikle dilin yan kısımlarında günler veya haftalardır mevcut olan yara ya da kabarıklık şeklinde kendisini gösteren dil kanserinde sıradan yaraların aksine bir iyileşme meydana gelmez ve bu yüzden de yara büyümeye devam eder. Dil kökü olarak adlandırılan dilin arka kısımlarında da bu şişme ya da yaralar görülebilmektedir. Başlarda herhangi bir ağrıya sebebiyet vermeyen yara, zaman geçtikçe ağrıya neden olup hastanın konuşmasını, yutkunmasını ve yemek yemesini olumsuz derecede etkileyecek bir konuma gelmektedir. Daha ileriki zamanlarda ağrı kronik bir şekilde hastanın uyumasını engelleyecek bir hale gelip büyük sıkıntılara sebebiyet verebilmektedir. Bununla birlikte, dil kanseri, kimi zaman boyun ile çene altı lenf bezelerine sıçrayıp (metastaz yapıp) şişkinlik oluşturarak kendini belli edebilmektedir.

Dil kanseri kimlerde daha sık görülmektedir?

Dil kanseri, çoğunlukla 30 ve daha üzeri yaşta olan kadınlarda görülmektedir. Lakin, erkeklerde ve nadiren olsa da gençlerde ve çocuklarda da dil kanseri meydana gelebilmektedir.

Dil kanseri ya da dil tümörü dilin hangi bölgesine yerleşmektedir?

Dil kanserleri, esas olarak dilin üç bölgesinde meydana gelmektedir. Bu üç bölümü; dilin yan kısmı, dilin alt kısmı (ağız tabanı) ve dilin arka kısmı (dil kökü) oluşturmaktadır. Bununla birlikte, dilin uç kısmı ile dilin tam orta kısmı gibi bölgelerde de tümörler oluşabilmektedir.

Dil kanserinin tedavisi

Kanserli bölgenin boyutu, metastaz durumu, kanserin karakteristik özelliği ve müdahale zamanı gibi parametreler göz önüne alındığında bir takım tedavi yöntemleri tek başına ya da birkaç tedavi yöntemi bir arada olmak üzere uygulanabilmektedir. Bu tedavi yöntemleri arasında standart tedavi cerrahi müdahaledir. Cerrahi olarak dilin belli bir kısmı alınır, buna glossektomi adı verilir. Bu cerrahi sırasında boyun diseksiyonu denilen yöntemle boyun lenf bezlerindeki mevcut veya olası tümörler de temizlenir.