Ağız Kanseri Ankara
Vücuttaki anormal yapıda olan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde bölünmeleri sonucunda ortaya çıkan hastalığa kanser denilmektedir. Anormal yapıda olan hücrelerden oluşan dokular kötü huylu ya da kanserli olarak tanımlanmaktadır. Ağız kanseri genel olarak alt dudak, dil, ağız tabanı, diş etleri, sert damak ve yanaktaki yumuşak dokularda meydana gelmektedir.
Ağız kanserinin belirtileri nelerdir?
Ağız kanserinin belirtileri genellikle erken zamanda ortaya çıkar. Ağız bölgesinde iyileşmeyen yaralar ve eşlik eden ağrı en önemli belirtilerdir. Bununla birlikte ağız kanserinin belirtileri arasında; ağızda tekrarlayan kanamalar, diş etlerinde, dilde veya ağız içinde beyaz ile kırmızı renkli alanların oluşması çok önemlidir. Ayrıca ağız içinde dil ile hissedilebilen hassas, tahriş olmuş, kabarık veya kalınlaşmış alanların olması, dil ya da ağzın diğer kısımlarında hissizlik ve uyuşukluk, dil ile çene hareketlerinde zorlanma, çiğneme ve yutma güçlüğü, seste boğukluk ya da boğazda yutulamayan cisim hissi ve alt veya üst çenede meydana gelen şişlikler ve bu durumun sonucunda mevcut diş protezi uyumunun bozulması yer almaktadır.
Ağız kanseri ağrıya sebebiyet verir mi?
Başlangıç dönemi adına konuşursak; ağız kanseri lezyonları ağrısızdır ve bu husustan ötürü de ihmal edilebilmektedirler. Dolayısıyla kişinin ağız kanserine sahip olduğunu fark etmesi zor olabilmektedir. Kanserin ilerleyip derin dokularda bir harabiyet oluşturması durumunda hastalarda ağrı şikayeti olmaktadır. Gelişmekte olan bir tümör ağrıya sebebiyet vermeyebilir, ancak yayılıp kanamaya neden olabilecek ülserler-yaralar oluşturabilmektedir. Ağız kanserinin tedavisi için erken tanı, büyük bir öneme sahiptir.
Ağız kanserinin türleri nelerdir?
Ağız kanserlerinin %90’ı skuamöz hücreleri kanserdir, ağız içi örtücü tabaka olan mukozadan kaynaklanır ve ağızda geliştiği yere göre adlandırılır. Ağız kanserinin türleri arasında; dudak kanseri, dil kanseri, yanak mukozası kanseri, damak kanseri, dişeti kanseri ve ağız tabanı kanseri bulunmaktadır. Bununla birlikte ağız kanserinin nadiren görülen türleri ise; sarkom, oral malign melanom, lenfoma ve adenokarsinomdur.
Sarkom; kemik, kıkırdak, kas ya da diğer yumuşak vücut dokularında meydana gelen anormalliklerden kaynaklanmaktadır. Kanser deri pigmenti üreten melanositlerde başlayan oral malign melanom kanser türüne sahip olan hastalarda genel olarak çok kanamalı yaralar oluşmaktadır. Lenfoma ise lenf bezlerinde oluşan bir kanser türü olmakla birlikte bazı durumlarda ağızda da gelişebilmektedir. Son olarak, minör-küçük tükürük bezlerinde gelişen kanser türü de adenokarsinomdur.
Ağız kanserlerinin teşhisinde hangi yöntemler kullanılmaktadır?
Öncelikle, detaylı olarak ağız muayenesi yapılmalıdır. Ağız muayenesinin ardından şüpheli yaradan lokal anestezi altında küçük bir biyopsi, yani analiz etmek amacıyla az miktarda dokunun alınması teşhisin konulmasını sağlayacaktır. Bunlara ek olarak, MR ve/veya CT taramaları; kanserin boyutunu belirlemede, kanserin kemikleri, komşu bölgeleri etkileyip etkilemediğini ve boyun lenf bezlerine sıçrama olup olmadığını öğrenmede faydalı olacaktır.
Ağız kanserleri nasıl tedavi edilmektedir?
Ağız kanserlerinde esas tedavi yöntemi ameliyattır, bazı durumlarda ameliyat sonrasında ışın tedavisi ve kemoterapi uygulanabilmektedir. Erken dönemde yakalanan tümörlerde ameliyat daha sınırlı olabilmektedir, ancak ilerlemiş tümörlerde ameliyatın kapsamı oldukça geniş olacaktır. Ameliyat sırasında hemen her zaman boyundaki lenf bezlerine yönelik boyun diseksiyonu ameliyatı da uygulanır.